7 Şubat 2009 Cumartesi

BOŞANMANIN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

“Boşanma ve etkileri” yazı dizimin bu haftaki bölümünde, en çok etkilenen taraf olan çocuklarımızla ilgili bilgiler paylaşmak istiyorum. Çocuklarımızın boşanmadan nasıl etkilendiğini anlamak için hem cinsiyete göre hem de yaşa göre değerlendirme yapmamız gerekir.

Boşanmanın yaşa göre etkileri

Boşanma döneminde ebeveynin tavırları, söyledikleri veya bedensel olarak ifade ettikleri tüm sözler, çocuklar için şu mesajı içerir: “Ortada yeni ve belirsiz bir durum var. O yüzden artık sen de endişelenmelisin.” Genelde çocuklar kendilerini böyle bir ruh hali içerisinde bulurlar.

Okul öncesi dönemde (3-5 yaş), çocuklar bebeksi davranışlarda bulunurlar. İlgiye muhtaçtırlar. Annelerinden ayrıldıklarında korkar ve büyük panik yaşarlar. Diğer taraftan, “Benim artık babam yok ama benim babaya ihtiyacım var.” düşüncesiyle şaşkınlık yaşarlar. Kimi çocuklar, bu duruma kendilerinin sebep olduklarını düşünür. 5-6 yaş çocuğu, boşama gerçekleştiğinde huzursuzluk ve öfke nöbetleri yaşarlar. Ayrıca normal zamanlarda yapmadıkları beceriksizlikler yaparlar. Boşanmanın 7-8 yaş grubuna etkisinde, çocuklar, sürekli bir üzüntü yaşarlar, gelecekten kaygı duyarlar. Artık kendileri için güvenli bir yer kalmadığını düşünürler.

9-10 yaş çocuğu boşanma gerçeğini tam olarak algılayabilecek durumdadır. Kaotik bir yapıya dönüşen dünyasına düzen getirebilmek için savaş verir. Genelde duygularını kendine saklar. Boşanmadan dolayı utanır, anne babasının ayrılmasını utanç verici bulur. Arkadaşlarıyla ilgili bozulabilir, geçimsiz ve sinirli olabilir. Boşanmadan en çok etkilenen grup ise, ergenlikte olan gençlerdir. Hayatları için karar almaları ve başarılı olmaları gereken bu dönemde, her şey karışır. “Boşanma sonrasında nerede yaşayacağım?”, “Arkadaşlarıma ne söyleyeceğim?” gibi sorular gençlerin kafasını sürekli meşgul eder.

Boşanmanın cinsiyete göre etkisi

Erkek çocuklar, kızlara oranla boşanmanın ilk etkisini daha fazla yaşarlar. Erkekler, boşanmanın etkisini üzerlerinden atmak için daha fazla zamana ihtiyaç duyar ve davranış problemleri gösterebilir. Erkekler duygularını kendilerine saklarlar; ya kavgacı, geçimsiz olurlar yada içe kapanırlar.

Kızlar ise, duygularını pek saklamazlar. Ancak; dışarıdan duygularını rahat ifade ediyor olması, boşanmanın etkilerini kolay atlatacağını göstermez. Böyle durumlarda ebeveynlerinin ilgisini üzerlerine çekmek istiyor olabilirler. İç dünyasında derin üzüntü ve güvesizlik yaşarlar.

Gençlik döneminde annesi babası boşanmış ve yetersiz baba-kız ilişkisi yaşamış kızlar, ileriki yıllarda, eşlerinde de baba şefkati arayabilirler. Sevgi dolu bir baba ilişkisinden yoksun kaldıkları için özgüvenleri gelişmemiş ve sosyal girişim yetenekleri sarsılmıştır.

Konumuzun detayları oldukça uzun olmakla birlikte, sizlere genel hatlarıyla açıklayıcı bilgiler vermeye çalıştım. Boşanma kavramı günümüz koşullarında neredeyse her aileyi tehdit eder nitelikte pusuda bekliyor. Siz değerli okuyucularımdan ricam, ailenizdeki iletişimde biraz daha saygılı ve hoşgörülü olmanız. Eğer iletişimde bir sıkıntınız varsa da, mutlaka bir uzmandan yardım almanız.

BOŞANIYORUZ AMA AYRILAMIYORUZ

“Boşanma ve etkileri” yazı dizimize devam ediyorum. Geçen hafta son bölümde, boşanmanın nedenleri konusuna değinmiştim. Bu hafta ise, boşanma sürecinde nelere dikkat edilmeli, bunlara değineceğim.

Eşlerden birini boşanma kararına iten sebep ne olursa olsun, boşanma kararı verilmeden önce, şu konular gözden geçirilmiş olmalıdır:

1.Evliliğimi kurtarmak için elimden geleni yaptım.
2.Bu kararı uzun sürede ve kimsenin etkisi altında kalmadan karar verdim.
3.Eşim de, ben de evliliğimize yeterince zaman tanıdık.
4.Hepimiz(Ben, eşim, çocuğum ya da çocuklarım) boşanma olayından etkileneceğiz.
5.Boşandıktan sonra ortaya çıkacak yeni sorunlarla baş edebilirim.
6.Yalnızca eşimden boşanıyorum, çocuğumdan değil.
7.Eşimin de, benim de çocuğumuza ihtiyacımız var, onun da tabii bize.

Eşler boşanmaya karar verdilerse, çocuğun boşanma sürecinden olabildiğince az etkilenmesi için aşağıdaki ilkelere uymak gerekir.

1.Boşanmanın ne olduğu ve baba, anne ve çocuğun yaşamında nelerin değişeceği konusunda çocuk(lar) bilgilendirilmelidir. Yaşanması gereken zorunlu bazı değişiklikler varsa, mesela, ev yada şehir değiştirmek, bakıcı değiştirmek, yeniden evlenmek gibi, bunlar kademeli bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
2.Çocuktan ayrı yaşayacak eş, kademeli olarak evden ayrılmalıdır. Yani gidip bir 3 ay ortadan kaybolamamalıdır mesela. Bu süreç hafta 1-2 günden, 5-6 güne kadar çıkarıldığında çocuk daha az etkilenir.
3.Boşanma sadece çocuklar için ayrılan eşler için zordur. Ancak, artık çözülecek bir şey kalmadıysa, boşanmanın bir son değil bir yeni başlangıç olacağı düşünmelidir. Gerekirse, bununla ilgili bir uzmandan yardım istemekten çekinilmemelidir.
4.Eşler, çocuklarını birbirlerine karşı asla kullanmamalıdır. Çocuk taraf utmak zorunda kalmamalıdır.
5.Boşandık diye çocuğa gereğinden fazla taviz verilmemelidir. Bu durum, boşanmanın bıraktığı yarayı arttıracaktır.

Anne babası boşanmış ve boşanma aşamasında olan bir çocukla yapılmaması gereken 2 husus vardır:

1.Çocuğun yanında bu konu asla konuşulmamalı, özellikle de eşlerden birinin tarafını tutan veya kötüleyen sözler sarf edilmemelidir.
2.Boşanma olayını çocuklarla ilişkilendirilmeli ve bu anlama gelen sözler söylenmemelidir.

Boşanma olayı, kuşkusuz çocukları etkiler, ancak çocuklar olayın kendisinden çok, oluş biçiminden, süreç içerisinde yaşananlardan etkilenirler. Çocuklara bir şeyi anlatmanın çok yolu vardır. Önemli olan çocuğumuz için doğru olan yolu bulabilmektir.