29 Ağustos 2008 Cuma

HEDEF BELİRLEMEDE ÖNCELİKLER

Sınavlarda başarılı olamayan çocuklarımızı değerlendirirken ve eleştirirken daha gerçekçi nedenler bulmamız gerekecek. Öyle ya; başarısız olan çocuklarımız. Ancak başarısızlığın nedenlerini sorguladığımızda, çocuklarımızın dışında birçok etkenin var olduğunu görüyoruz.

Yeni dönemin başladığı şu günlerde, en önemli başarı faktörlerinden olan, “hedef belirleme ve eylem planı hazırlama” üzerinde duracağım. Konuya girmeden önce, herkesin kafasında dolaşan bazı sorulardan bahsedeceğim. Çocuğu bu sene dershaneye göndersek mi? Gönderirsek hangisini seçmeliyiz? Ya özel ders durumu ne olacak? Eksik dersleriyle ilgili hangi öğretmenlerden ders aldırabiliriz? Bütçemizi aşacak ama nasıl yapacağız?

Bu soruları çoğaltmak mümkün. Ancak, sanki asıl sorulması gereken sorular sorulmuyor gibi. Mesela; benim çocuğumun bir hedefi var mı? Nasıl bir yaşam istiyor? Ne iş yaparsa, mutlu ve başarılı olur? Ve hatta ekonomik olarak güçlü olur? Yaşama hazırlanırken, sadece bu sınavı kazanması yeterli mi? Ya sonrasında? Biz neleri daha farklı yapabiliriz? Bu sorular sorulmadığındandır ki; her yılsonunda, her sınavın ertesinde, büyük hayal kırıklıkları ve çaresizlikler yaşanmaktadır. Bütün bu olumsuz durumların yaşanmaması içindir ki, aşağıda aktaracağım konularda tüm ailelerin ve öğrenci kardeşlerimin dikkat etmesi ve önerilen uygulamaları yerine getirmesi gerekmektedir.

Öncelikle çıkış noktamızı hayallerimiz üzerine odaklayacağız. Küçüklüğünüzden beri yapmak istediğiniz yada olmak istediğiniz bir şey var mı? Düşünün. Bir hayaliniz. Herkesin mutlaka bir hayali olmalı. Ama ben küçüklüğümüzden bahsediyorum. Çünkü; ben yaşamı; “Hayallerin hedefe, hedefin de gerçeğe dönüştüğü bir yolculuk” olarak görüyorum. İşte bu yüzden önce hayallerinizi bir sorgulayın. Bütün hazırlığı hayalleriniz üzerinden yapacağız.

Eğer yaşamla ilgili bir vizyonunuz, yani ulaşmayı düşündüğünüz bir yer varsa, hayallerinizi, anlamlı çabalara ulaştıracak hedeflere dönüştürebilirsiniz. Hedefini belirlemiş olmak bir ayrıcalıktır. Yaşam anlamlı hale gelir. Hedef belirlemek kolay bir iş değildir. Hedefinizi belirlediğinizde, sizi boğan sisler dağılıverir. Güneşin pırıl, pırıl aydınlattığı bir yolda yürüyüşe çıkmaktır gerisi. Hele bir de tutkuyla bağlandıysanız hedeflerinize... Ama nasıl? Bunun için kendinize bazı sorular sormalı ve yanıtlarını bulmalısınız. Şuandaki hayatımdan memnun muyum? Değilsen olmak için ne yapmalıyım? Nasıl bir yaşam istiyorum? Ne kadar zaman içinde istiyorum? Ne için yaşıyorum? Biliyorum; bir genç hatta bir çocuk için bu sorular ağır gibi görünüyor. Ancak, bu soruların yanıtları bulunmadan hazırlanılan bir sınav, okunan bir okul, çalışılan bir iş ve yaşanan bir yaşamın anlamı olmayacaktır. Çünkü elinizde bir “pusula” olmayacaktır. Pusulası olmayan bir geminin gideceği yer belirsizdir. Oysa, bir pusula ile gidilecek yer belli, gitme süresi belli, yolda karşılaşılacak engeller belli olacaktır. Dolayısıyla sadece sınavda başarılı olmaktan bahsetmiyorum. O gidilen yolda bir engel sadece. Önemli bir engel ama tek engel değil. Çocuklarımız ve gençlerimiz ve hatta ailelerimiz bu engeli aşınca, yolun düzeleceğini düşünüyor olabilirler ama değil. Ve inanın daha birçok engel bizleri ve çocuklarımızı bekliyor olacak. Bir pusula ve bir harita ile yaşamı daha anlamlı yaşamak mümkün olacaktır.

Hiç yorum yok: